13 Mayıs 2015 Çarşamba

Barselona Barselona

Park Guell

Barselona popülerliğini hiç kaybetmeyecek bir şehir. Katalanların başkenti ve İspanya’nın önde gelen ticaret ve turizm şehri. Güzel bir şehir, ancak yazın belli ki çok sıcak oluyor, bahar aylarında gitmekte fayda var. Biz Ocak ayının sonunda gittik, biraz riskli sayılabilir ama şansımıza hava çok güzeldi, yürüyerek şehri gezmek için idealdi. Bir de bu dönem turist yoğunluğunun en az olduğu dönem olduğu için de kalabalık görece az sayılabilir.

Havalimanından şehir merkezine otobüsler var, taksi de kullanılabilir ama taksilerin valiz başına ekstra para talep ettiğini ve şoförlerin trafiği gerekçe göstererek yolu uzatabileceğini unutmamak gerekir.

Biz La Rambla Caddesinin ortalarına denk düşen bir alt paralel sokaktaki bir otelde kaldık. Her yer yürüme mesafesindeydi. La Rambla Caddesi esasında yaya yolu. Caddenin iki ucunda kaldırım gibi araçların tek sıra halinde geçebilecekleri bir araba yolu da mevcut. Caddeden aşağıya doğru yüründüğünde denize, yukarı doğru yüründüğünde şehrin ana meydanı Plaza Cataluña’ya çıkılıyor. 

Kristof Kolomb Heykeli

Cadde üzerinde çok sayıda kafe ve restoran yer alıyor. Tabii turistik fiyat çekildiğini hal tavırlardan anlıyorsunuz. Paella denilen bizim bulgur pilavının üstüne et, tavuk veya deniz ürünü ekleyip servis edip kişi başı 20 euro alıyorlar. İki kişi bulgur yemeği yiyip 40 euro vermek insanı biraz “üzüyor”. Tapas denilen küçük mezeler veya sütlaç bizim bildiğimiz yemeklerden ama tatları biraz farklı. Tabii bunda yüzyıllarca Arapların yönetimi altında kalmalarının etkisi var. İnsanların görünümleri, müzikleri ve dillerindeki birçok kelime de Müslüman-Arap etkisini koruyor.

Barselona planlı bir şehir, yol yön bulmak çok rahat. Diğer birçok Avrupa şehrinde olduğu gibi bariz bir eski şehir-yeni şehir ayrımı yok. Bu da gezilecek mekanları şehrin farklı köşelerine dağıtmış oluyor. Modern şehrin tarihi zaten yeni, 19. Yy.da inşa edilmiş ve ünlü bir Katalan tarafından planlanmış, bu açıdan Avrupa’nın ilk örneklerinden. Birbirlerine paralel, ızgara şeklinde sokaklar ve sokakları büyük bir X harfi olan kesen iki büyük cadde. Metro, otobüs ve füniküler seferleri de çok sık olduğu için ulaşım da gayet rahat.

La Rambla caddesi

Barselona’da hırsızlık vakaları meşhur, bilhassa plajda çok sık yaşanıyormuş. Ancak biz yaşadığımız memleket sebebiyle bu tür atraksiyonlara karşı deneyimliyiz. Çok rahat hareket etmemek gerekir. Dikkat seviyesi İstanbul ile aynı seviyede olsun yeterli olur.

Barselona Katalan milliyetçiliğinin kalesi. Bunu şehirde gezerken hissetmek mümkün. Balkonlara asılan Katalan bayrakları en bariz göstergesi. Özerkliği ve yerel parlamentosu olmasına ve zengin bir bölge olmasına karşın ayrılıkçı hareketler kuvvetli.

Kale
Barselona’da uzun plajlar var ve denize elbette girilebilir. Ancak kalabalık ve hırsızlık vakaları denize girme konusunda cesaret kırıcı olabilir. Bu durumda Barselona yakınlarında Sitges kasabasını ziyaret edebilir, şehri gezebilir ve bol bol güvenli şekilde yüzebilirsiniz. Sitges’le ilgili ayrıntılı bir tanıtım yazımızı bloğumuzda bulabilirsiniz.

Barselona aynı zamanda alışveriş için de çekici bir şehir. Bilhassa tekstil ve moda ürünleri açısından çok seçenek sunuyor. Ülkemizde de çok mağazası olan İspanyol tekstil-moda markalarını Barselona’da her köşe başında bulmak mümkün ve fiyatları da daha uygun. Bizim açımızdan daha lüks sayılabilecek Zara Barselona’da daha sıradan bir marka görünümünde. Mağazalar her zaman dolu ve örneğin marketten süt, yumurta alıp, geçerken Zara’dan elbise alan teyzeleri kasiyer sırasında görmek mümkün. Ayrıca ülkemizde mağazası olmayan ve pek bilinmeyen başka İspanyol markalarını da keşfedebilirsiniz.

Casa Battlo
Barselona’nın geniş bir alana yayılmış olması nedeniyle şehri gezmek için en azından 3-4 gün ayırmak ve her gün bir bölümünü planlayıp gezmekte fayda var. Katalunya Meydanı şehrin merkezi, geniş bir meydan ve her gün Meydandan başka bir yöne doğru hareket edip şehri keşfedebilirsiniz.

La Rambla Caddesi ne paralel bir alt sokakta Gotik Mahallesini gezebilirsiniz. Bu bölge daha tarihi bir mahalle, dar sokaklar arasında küçük avlular ve konaklar yer alıyor. Ramblas’ı da Gotik Mahallesini de İstanbul ile karşılaştırmak mümkün ama beklediğimizden küçük, dar bir alanı kapladığını fark etmek bizi şaşırtmıştı. Gotik Mahallesinde yer alan St Mary of the Sea Katedrali de ilginizi çekebilir. Biz katedralin önünde dans gösterisi yapan bir grubu izleyen büyük bir kalabalıkla karşılaşmıştık. İnsanlar coşkuyla dansçıları alkışlıyor, dansçılar da ilgiden memnun tüm figürlerini göstermeye çalışıyordu. Gösteri bitip de dansçılar para toplamaya çıkınca o büyük kalabalık 3 saniyede yok oldu, herkes dağıldı, dansçılar da biz de şaşkınlığa düştük ve anladık ki İspanya’da kriz var.

Las Ramblas’ın Katalunya Meydanı tarafında ünlü gıda pazarı La Boqueria’yı da kısaca gezebilirsiniz. Çok bir özelliği olmamasına karşın meyve yemek ve meyve suyu içmek için birkaç kez uğradık.   

Casa Mila
Denize doğru indiğinizde Kristof Kolomb’un heykelini ve Marinayı göreceksiniz. Tabii bu, meseleye nereden baktığınıza bağlı bir durum. Kolomb kimileri için kahraman bir maceracı ve ülkenin zenginliğine en büyük katkıyı sunan kişi, kimileri için de başbelası bir sömürgeci. Bu bölgede ayrıca gökdelenvari binalar da karşınıza çıkacak. Uzun da bir plaj mevcut. Biz burada çok zaman geçirmedik.

Plaza de Cataluñya’dan Diagonal Caddesine doğru yürüdüğünüzde şehrin daha zengin bir bölgesini görmüş olacaksınız ve burada daha lüks mağazalar karşınıza çıkacak. Bu yolda yürüyerek Gaudi’nin eserlerini de görmek mümkün. Casa Battlo ve Casa Mila ilginç mimari yapısıyla dikkatinizi çekecek. Buralara giriş paralı ve bize biraz pahalı geldi. Dışarıdan seyretmekle yetindik. Çok daha kapsamlı müzelere daha uygun bilet fiyatlarıyla girdiğimiz için biz de tepkimizi koymuş olduk.

La sagrada familia
Gaudi hem İspanya açısından hem de Katalan ulusal kimliği açısından önemli bir figür. Casa Battlo, Casa Mila, La Sagrada Familia ve Park Güell gibi eserleri zaten Barselona’ya giden herkesin ziyaret ettiği yerler. Bu eserlerinde Gaudi’nin doğacı sanat anlayışına tanık olunuyor. Örneğin La Sagrada Familia katedrali Casa Mila ve Casa Battlo’ya yakın bir konumda, katedralin kulelerine bakarak yolunuzu bulabilirsiniz. Sütunlar ağaç şeklinde yapılmış. Park Güell’deki yapıların bazıları mağara şeklinde. Casa Battlo ve Casa Mila’da rüzgar ve dalga izleri görülüyor. Doğal yaşama dair referanslar ön plana çıkıyor.

La Sagrada Familia Katedrali bitmiş bir yapı değil. Halen inşaat halinde. Yavaş yavaş tamamlamaya çalışıyorlar. Önünde uzun bir kuyruk var ve sizi bilet alıp içeriyi görmekten caydırabilir. Bu nedenle internetten alıp gitmek zaman kazandıracaktır. İnternetten bilet alanlar engel olmadan içeri girebildiler. Avrupa’yı gezerken, özellikle de Vatikan ve Notr Dame Katedrali gezildiyse katedral gezmeye ilginin azalması muhtemeldir. Ancak La Sagrada Familia farklı bir mimari ekole dahil olmasıyla ilginizi çekecektir.

Park Guell
Gaudi’nin eseri olan Park Güell’e katedralden yürüyerek ve bir tepeyi tırmanarak ulaşmak mümkün ama araçla da gidebilirsiniz. Burası yapıldığında halka kapalı, aristokratların yaşadığı bir bölgeymiş. Sonradan halka açılmış. Geniş bir tepelik alan ve içinde çeşitli binalar ve heykeller ile ilginizi çekecektir. Buraya bir öğleden sonrasını ayırmak gerekir. Ayrıca terasından çok güzel bir şehir manzarası izleyebilirsiniz.

Barselona’da ziyaret edilmesi gereken bir diğer ilginç yer de Yahudi Dağı, Mont Juic. Burası gizli bir cennet gibi, şehre tepeden hakim bir noktada inşa edilmiş, yine sıradan halkın girmesinin mümkün olmadığı bir mahalle. Geniş bir bölge ve içinde çok sayıda konak, saray ve tesisler yer alıyor. Yürüyerek gezmek zor, bir araçla görmekte fayda var. Buraya merkezden füniküler ve teleferik ile çıkmak mümkün. Burada çok güzel konaklar, bahçeler, kimsenin kırmadığı fıskiyeler, parklar yer alıyor. Şehrin sıcaklığından kaçmayı da mümkün kılan bu bölgede yaşamanın ayrıcalık olduğu çok net şekilde anlaşılıyor.

Mont Juic'ten Barselona
Barselona’ya ve Akdeniz’e tepeden bakan bir diğer yer de kale. Teleferik ile çıkabileceğiniz kalenin içini gezmenin yanı sıra manzarası da gayet güzel.

Barselona denilince futbol kulübünden bahsetmeden olmuyor. Stadyum gezisi yapılabildiği gibi kulüple ilgili hediyelik eşyaları her yerde bulmak mümkün. Biz stadyuma gitmeyi tercih etmedik ama La Rambla’da yürürken Messi’yi spor arabasıyla geçerken gördüğümüz için bu açığı kapattığımızı düşünüyoruz.

Gotik Mahalle
Barselona popülerliğini hak eden bir şehir. Ancak şehirden keyif almak için sizin de şehir gibi planlı olmanızda fayda var. Önceden program yapmak, rahatça gezmek için uygun bir seyahat süresi belirlemek, bazı giriş biletlerini önceden almak, gün gün ziyaret edilecek yerleri planlayıp ona uymak gibi şartları yerine getirirseniz yani Barselona’ya çalışırsanız o da size mutlu anılar sunacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder