Bilbao İspanya’nın kuzeyinde, denize yakın
sayılabilecek bir noktada kurulmuş, gayet güzel ve şık bir şehir. Bask
Bölgesinin en büyük şehri ve başkenti. Bilbao ziyaret etmeye değen bir şehir.
Bilbao’nun yakın çevresindeki şehirleri gezdikten sonra Portekiz tarafına da
gidebilirsiniz veya Fransa sınırındaki şehirleri görmek de isteyebilirsiniz.
Bilbao’da tarihi ve kültürel bir gezi de yapabilirsiniz, gurme veya deniz
seyahati olarak da değerlendirebilirsiniz.
Bilbao’ya gitmeden önce yalnızca turistik
yerlerini tespit edip ziyaret etmek yetmez. Bilbao’nun siyasi önemini de
anlamak seyahatinizi daha anlamlı kılacaktır. Bask halkı İspanya ile Fransa
sınırları içinde yaşayan bir halk. Latin halklarına dahil değil. Bölgenin en
eski, yerli halkı olduğu düşünülüyor. Kendilerine Euskadi diyorlar. Dilleri de
Latin dillerine hiç benzemiyor. Çok farklı, gizemli olduğu iddia edilen bir
dili var.
Bask bölgesi yıllarca şiddet olayları ile
bilindi. ETA uzun süre İspanya başta olmak üzere her iki ülke de bağımsız bir
ülke kurmak için mücadele etti. ETA aslında Franco diktatörlüğü dönemindeki
mücadelesi ile genel İspanyol halkında da belli bir sempati yaratsa da
demokrasiye geçişten sonra milliyetçi yönü daha ön plana çıkması bu sempatiyi
azaltmış. Sonrasında silahları bıraktı ancak halen siyaseten aktif. Buna karşın
Bask milliyetçiliği gayet kuvvetli ve yalnızca ETA ile de sınırlı değil. Şiddeti
reddeden çok sayıda Bask milliyetçisi parti ve sendika faaliyet gösteriyor.
Yerel parlamentoda da çoğunluğa sahipler. O nedenle şiddeti protesto eden büyük
mitinglerde ayrılıkçı, milliyetçi düşüncelerin eleştirildiği düşünülmesin.
Bask bölgesindeki özerk yapı Katalonya’ya göre
daha ileri düzeyde. Örneğin özek yönetimin kendi polisi var. Şehirde iki farklı
üniformalı polis göreceksiniz. Biri Bask bölgesine özgü bir kasket takıyor, bu
özerk yönetimin, Basklıların polisi. Diğeri ise İspanya devletinin polisi.
İnsanlar sorun yaşadıklarında istedikleri polisi çağırabiliyorlar. Bask dili de
yaygın şekilde kullanılıyor.
Yakın dönem siyasi tarihi sizi yanıltmasın,
şehir gayet güvenli ve oldukça temiz.
Bilbao zengin bir şehir. Coğrafi konumu, deniz
kenarında olması, Fransa ile sınır olması gibi etkenler zenginliği sunmuş ancak
70’li yıllara kadar ciddi bir yoksulluk yaşadıktan sonra bir atılım yaparak bu
zenginliğe erişmişler. Yine de milliyetçiler daha zengin olabileceklerini ama
İspanyol devletinin izin vermediğini öne sürüyorlar.
Bask halkı cana yakın bir halk. Sorununuz
olduğunda yardım eden, gülümseyen bir halk. Bizdeki gibi tanıştıklarında şap
şap iki yanağınızdan öpüyorlar. Köşe başlarında yaşlı ihtiyarları Bask
kasketleri kafalarında sohbet ederken görmek mümkün. Artık birbirlerine devrimcilik
anılarını mı anlatıyorlar bilemiyoruz. Halk oyunları giysileri de bizimkilere
yakın, beyaz ağırlıklı ve elde mendil halaya yakın. Kasketleri de bizim
kasketleri andırıyor. Yoksa Bask halkı ile akraba mıyız?
Bilbao’ya ulaşım rahat. THY’nin düzenli seferleri
uzun zamandır yapılıyor. Uygun fiyata bilet bulmak da mümkün.
Bilbao gurme şehri olarak biliniyor. Şehirde
çok güzel restoranlar bulmak mümkün. Deniz ürünlerinde yeni tatlar
keşfedebilirsiniz. Mesela bize siyah soslu bir balık getirmişlerdi. Siyah sosun
kaynağı ise mürekkep balığı. Balığın mürekkebi sos olmuş. Biraz garip geldi ama
tadı fena değildi. Denemeye değer.
Bilbao şehir merkezine girerken sağ tarafta
ünlü Guggenheim müzesini göreceksiniz. Bu müze dünya çapında meşhur, ilginç
mimarisi ile önemli sergilere ev sahipliği yapıyor. Müzenin ardından geniş bir
cadde (Gran Via) göreceksiniz. Bu caddede sağa bükülürseniz şehrin modern
tarafını göreceksiniz.
Biz bu cadde üzerinde bir otelde kaldık. Bu cadde
üzerinde çok sayıda ünlü markanın mağazaları da alışveriş için sizi bekliyor.
Ama Bilbao pek ucuz bir şehir değil, bu akılda tutulmalı.
Sola doğru giderseniz şehrin eski-tarihi
bölgesine (Casco Viejo) gidebilirsiniz. Bu yönde tramvay ve metro da çalışıyor,
yürüyebileceğiniz gibi toplu ulaşım araçlarını da kullanabilirsiniz. Eski
şehirde uzun uzun ara sokaklarda gezmek keyif verecektir. Eski şehrin
ortasından geçen nehrin (Nervion Nehri) kenarında yürümek de hoşunuza
gidebilir. Bu nehrin denize açılan ağzı da şehir merkezine yakın. Ara
sokaklarda gayet hoş, çok sayıda kafe, restoran ve mağaza göreceksiniz. Plaza
Nueva Meydanı da eski şehirde yürürken karşınıza çıkacak. Bu meydan da oturup
kahve içmeye değer bir yer.
Bilbao’ya ziyaretinizden güzel anılarla memnun
bir şekilde döneceksiniz. Bu güzel, şık ve kaliteli şehri seveceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder