Katedral |
İngiltere’nin güneydoğusunda küçük bir şehir
Canterbury. Londra’dan trenle 1 saat, otobüsle 2 saat mesafede, yeşil bir
ovanın ortasında, müreffeh, şık, klas bir kent.
Canterbury zengin bir şehir. Hem evler hem de
arabalarla zenginliği hissetmek ve görmek mümkün. Şehre canlılık katan ise Kent
Üniversitesi’nin büyük bir kampüsünün Canterbury’de olması. Öğrenci nüfusu
oldukça fazla.
Kent Üniversitesinden Canterbury şehri. Sisli ve yeşil... |
Canterbury ülkemizde pek ön plana çıkan bir
şehir değil. Londra turlarına dahil edilen bir şehir değil. Ama aslında önemli
bir turizm merkezi. Hem İngiltere’nin iç turizminde hem de Avrupa’dan gelen
turistler için Canterbury önemli bir şehir. Tarihi bir Roma şehri olarak Roma
kalıntılarını her yerde görebilirsiniz.
Ayrıca şehre gösterilen ilgide din turizminin
de etkisi yok sayılmamalı. Canterbury Hıristiyanlığın Britanya adasına ilk
geldiği şehirler arasında. Günümüzde de Canterbury Başpiskoposluğu Anglikan
Protestanlarının en yüksek dinsel otoritesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca şehitlikler de bulunuyor. 600’lü
yıllarda inşa edilen tarihi katedral bu açıdan önem arz ediyor. Şehre
geldiğinizde şehrin merkezinde yer alan en yüksek bina olan katedrali de
ziyaret edersiniz.
şehrin kapısına yürürken |
Yine bol hayaletli ve cadılı ünlü Canterbury
Hikayeleri de bu şehirde geçmekte ve hem hikayeleri kitap halinde alabilirsiniz
hem de müzesini ziyaret edebilirsiniz.
Canterbury’nin şehir merkezine tarihi bir
kapıdan geçip giriyorsunuz, şehrin merkezi de surlarla çevrili. Çeşitli
kiliselerin bahçelerinde de eski dönemlerden kalma din adamlarının,
şövalyelerin, Hıristiyan şehitlerinin mezar taşları görülebilir.
Canterbury küçük bir şehir olduğu için
yürüyerek kısa sürede gezilebilir. Şehrin Pazar gününe denk gelirseniz kırsal
kesimden gelip stant açanların ürünlerine göz atabilirsiniz. Özellikle koyun
yününden ürünler ilginizi çekebilir. Stantlardaki ürünler Londra’ya göre de ekonomik.
Küçük bir şehir olsa da çok sayıda
restoran-kafe açısından kıt bir şehir değil. Şehrin merkezi
caddesinde sağlı
sollu sıralanan restoranlarda, kafelerde zaman geçirebilirsiniz. Sahibi Kıbrıs
Türkü olan İstanbul Restoran da gayet iyi hizmet veriyor. Ayrıca çok sayıda
mağaza da alışveriş için size tekliflerde bulunuyor.
Biz Canterbury’de Victoria Hotel’de kaldık.
Tren istasyonundan yürüyerek 10 dakika kadar uzaklıkta. Şehir merkezine de
yürüyerek 15 dakikada ulaşılabilir. Küçük, güzel bir otel, kahvaltısı ve
hizmeti de gayet iyi ve seçenekliydi. Restoranı ve pubı çevrede oturanların da
buluştuğu bir yer olduğu için yerlilerle beraber hoşça zaman geçirebilirsiniz.
Canterbury’den Londra’ya trenin dışında
otobüsle de dönebilirsiniz. Otobüsler de sık sefer yapıyorlar, otobüs garajı
şehrin hemen merkezinde ve daha ucuz ama Londra’ya varmak daha uzun sürüyor.
Otobüsle dönüşün ilginç yanı ise Londra’nın merkezine giderken geçilen çevre
semtlerde yoğun şekilde yaşayan göçmenlerin yaşamlarına dair gözlem
yapabilmenizdir. Otobüsün Londra’daki terminali Buckingham Sarayına yürüyerek
10 dakika, bu da bir avantaj tabii…
Canterbury’e ayıracağınız zaman sizi memnun
edecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder