21 Nisan 2015 Salı

Canterbury: yeşil, zengin, şık…

Katedral

İngiltere’nin güneydoğusunda küçük bir şehir Canterbury. Londra’dan trenle 1 saat, otobüsle 2 saat mesafede, yeşil bir ovanın ortasında, müreffeh, şık, klas bir kent.

Canterbury zengin bir şehir. Hem evler hem de arabalarla zenginliği hissetmek ve görmek mümkün. Şehre canlılık katan ise Kent Üniversitesi’nin büyük bir kampüsünün Canterbury’de olması. Öğrenci nüfusu oldukça fazla.

Kent Üniversitesinden Canterbury şehri. Sisli ve yeşil...

Canterbury ülkemizde pek ön plana çıkan bir şehir değil. Londra turlarına dahil edilen bir şehir değil. Ama aslında önemli bir turizm merkezi. Hem İngiltere’nin iç turizminde hem de Avrupa’dan gelen turistler için Canterbury önemli bir şehir. Tarihi bir Roma şehri olarak Roma kalıntılarını her yerde görebilirsiniz.

Ayrıca şehre gösterilen ilgide din turizminin de etkisi yok sayılmamalı. Canterbury Hıristiyanlığın Britanya adasına ilk geldiği şehirler arasında. Günümüzde de Canterbury Başpiskoposluğu Anglikan Protestanlarının en yüksek dinsel otoritesi olarak kabul ediliyor.  Ayrıca şehitlikler de bulunuyor. 600’lü yıllarda inşa edilen tarihi katedral bu açıdan önem arz ediyor. Şehre geldiğinizde şehrin merkezinde yer alan en yüksek bina olan katedrali de ziyaret edersiniz.

şehrin kapısına yürürken

Yine bol hayaletli ve cadılı ünlü Canterbury Hikayeleri de bu şehirde geçmekte ve hem hikayeleri kitap halinde alabilirsiniz hem de müzesini ziyaret edebilirsiniz.

Canterbury’nin şehir merkezine tarihi bir kapıdan geçip giriyorsunuz, şehrin merkezi de surlarla çevrili. Çeşitli kiliselerin bahçelerinde de eski dönemlerden kalma din adamlarının, şövalyelerin, Hıristiyan şehitlerinin  mezar taşları görülebilir.



Canterbury küçük bir şehir olduğu için yürüyerek kısa sürede gezilebilir. Şehrin Pazar gününe denk gelirseniz kırsal kesimden gelip stant açanların ürünlerine göz atabilirsiniz. Özellikle koyun yününden ürünler ilginizi çekebilir. Stantlardaki ürünler Londra’ya göre de ekonomik.

Küçük bir şehir olsa da çok sayıda restoran-kafe açısından kıt bir şehir değil. Şehrin merkezi 
caddesinde sağlı sollu sıralanan restoranlarda, kafelerde zaman geçirebilirsiniz. Sahibi Kıbrıs Türkü olan İstanbul Restoran da gayet iyi hizmet veriyor. Ayrıca çok sayıda mağaza da alışveriş için size tekliflerde bulunuyor. 



Biz Canterbury’de Victoria Hotel’de kaldık. Tren istasyonundan yürüyerek 10 dakika kadar uzaklıkta. Şehir merkezine de yürüyerek 15 dakikada ulaşılabilir. Küçük, güzel bir otel, kahvaltısı ve hizmeti de gayet iyi ve seçenekliydi. Restoranı ve pubı çevrede oturanların da buluştuğu bir yer olduğu için yerlilerle beraber hoşça zaman geçirebilirsiniz.



Canterbury’den Londra’ya trenin dışında otobüsle de dönebilirsiniz. Otobüsler de sık sefer yapıyorlar, otobüs garajı şehrin hemen merkezinde ve daha ucuz ama Londra’ya varmak daha uzun sürüyor. Otobüsle dönüşün ilginç yanı ise Londra’nın merkezine giderken geçilen çevre semtlerde yoğun şekilde yaşayan göçmenlerin yaşamlarına dair gözlem yapabilmenizdir. Otobüsün Londra’daki terminali Buckingham Sarayına yürüyerek 10 dakika, bu da bir avantaj tabii…


Canterbury’e ayıracağınız zaman sizi memnun edecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder