14 Ağustos 2015 Cuma

Stockholm: hem gezilecek hem yaşanacak bir şehir

meclisin önündeki parktan şehrin kuzeyi

Bazı şehirler gezilir, görülür ve geri dönülür, bir daha özel bir sebep olmadıkça gidilmez; bazı şehirler ise insanı kendisine bağlar, şehrin ruhu sizle iletişim kurar, sizi içine çeker. Örneğin Roma, Paris veya İstanbul’da bunu hissetmek mümkündür. Bu tür şehirlere son olarak Stockholm’ü de ekledik. Ancak Roma ve Paris’e turistik amaçlarla birçok sefer gidilebilir, lakin Stockholm’e turistik amaçla bir sefer gitmek yeterlidir. İkincisinde yaşamak için Stockholm’e gidilir. Aslında giderken bu Kuzey şehrinden böylesi bir beklentimiz yoktu, bu açıdan bizi şaşırttı.

İsveç’in başkenti Stockholm güzel bir şehir. Şehrin özellikleri diğer Avrupa şehirlerinden farklı değil. Küçük bir tarihi mahalle, farklı lüks kademelerinde alışveriş caddeleri, parklar vb. Ayrıca deniz, göl ve nehirle çevrili olması da şehre ayrı bir güzellik katıyor. Her yerde su var ve siz sık sık köprülerden geçerek bir yerlere varıyorsunuz. Bu açıdan buraya Kuzeyin Venedik’i de deniliyor. Şehri gezerken bazı yerler İsviçre’yi, bazı yerler Viyana’yı, bazı yerler de Brüksel’i andırıyor. Ama bir bütün halinde kendine özgü bir şehir Stockholm.

Gamla Stan

Stockholm’de insanı çeken ruh belki de İsveç’in sahip olduğu genel refah standardından kaynaklanıyor. Toplumun zenginliği, rahatlığı, sosyal devlete olan güven, toplumla devletin sıkı bir iletişim içinde olması insanı etkiliyor ve imrendiriyor. Ancak bunlar tek başına yetmez. İsviçre’de de bu imkanlar sunuluyor ama Stockholm’ün farklı bir havası var. O da bize göre insan faktörü. İsveç halkı gayet sıcakkanlı, yardımsever, içten bir halk. Buna çok farklı yerlerde tanık olmak mümkün. Takside, restoranda, mağazada veya yolda yürürken insanlarla bir şekilde iletişim kurduğunuzda Avrupa ortalamasının üstünde bir ilgi ve yardım alıyorsunuz. İşte bu genel hava sizi de içine çekiyor.

Stockholm kuzeyde olduğu için ziyaret döneminiz önem kazanıyor. Kışın oldukça soğuk ve karanlık bir şehirmiş. Yazın ise güneş neredeyse hiç batmıyor. Biz 18-20 Mayıs tarihlerinde Stockholm’deydik. Güneş sabah 4’e doğru doğuyor ve gece 10 gibi batıyordu. Haziranda yalnızca 1-2 saat güneş ayrılıyormuş. Hava serin. Akşamları 4-5 dereceye düşebiliyor. Gündüzleri ise güneş varken sıcaklıyor, sonra birden soğuyup yağmur yağabiliyor. Çok katlı ve alternatifli giyinmek, şemsiye gibi aksesuarları eksik etmemek gerekir. Havasına güven olmuyor. Bu dönem trençkot için ideal bir zaman, zaten yerli halkın önemli bir kısmı da şık trençkotlarla dolaşıyor.

tekneden şehrin kuzeyi

Stockholm pahalı bir kent. İsveç başlı başına pahalı. Yaşam standartlarının ve yüksek ücretlerin bir sonucu tabii ki. En azından insanlar verdikleri verginin karşılığını çok somut şekilde görebiliyor. Pahalılığı şu şekilde kıyaslayabiliriz: İsviçre veya Belçika’ya nazaran biraz pahalı denilebilir. Almanya ve İtalya’ya göre ise belirgin açıdan pahalı. Yeme-içme alternatifi bulmak mümkün ama otel ücretleri yüksek, yer bulmak da zor. Su üstündeki tekne hosteller dahi pek ucuz değil. İsveç kronunu hesaplarken Euro için 10’a, TL için 3’e bölerek ortalama şekilde hesap yaptık.

Stockholm yeme-içme konusunda gayet iyi hizmet sunuyor. Avrupa ziyaretlerinde Türkiye’den gidenlerin pek şikayetçi olduğu kahvaltı konusunda dahi otellerde sunulan hizmet memnun edici. Şehir içinde çok sayıda irili ufaklı kafeler, pastaneler ve restoranlar yer alıyor. Bu sayede ucuza atıştırmak da mümkün olabilir. Şehirde su musluktan içiliyor ve her kafede içme suyu da veriliyor.

İsveç köftesi

İsveç’in meşhur yemekleri köfte, yaprak sarması ve somon balığı. Köfte ve yaprak sarması 17. yy.da Rusya’ya yenilince Osmanlı’ya sığınan İsveç kralının memleketine döndüğünde tanıttığı yemekler sayesinde meşhur olmuş. Tatları gayet tanıdık. İsveç Köftesini 18. yy.dan bu yana hizmet veren Pelikan adlı restoranda denemenizi tavsiye ederiz. Restoranın tarihi özelliğinin yanı sıra içerisini bizim köftecilere benzetebilirsiniz.

Stockholm yürünerek gezilebilecek bir şehir. Hava güzelse herkes bisikletinde. Sizde bisiklet kiralayıp şehrin keyfini çıkarabilirsiniz. Metrosu ve otobüs sistemi de yoğun. Ayrıca teknelerle de ulaşım yapılabiliyor. Biz hop on/hop off tekne turundan 17 euroya bir günlük bilet aldık, şehrin önemli yapıları ve yerleri deniz kenarında olduğu için tekne ile bir yerden diğerine 5 dakikada varıp gezilecek yeri gördükten sonra tekneye atlayıp geri dönmek kolay.



Stockholm’de taksi de rahatça bulunuyor. Farklı taksi şirketleri var. Stockholm taxi 150000 şirketini tavsiye ediyoruz. Hem daha uygun hem de çalışanlarının toplu iş sözleşmeli olduğu tek taksi şirketiymiş. Bir akşam yemek için gitmek istediğimiz restoranı taksi şoförü karıştırıp bizi yanlış bir restorana bırakınca restoran çalışanlarının yardımıyla şirketi aradık ve yeni gönderilen taksi şoförüne durumu anlattık. O da merkeziyle görüştükten sonra bizi istediğimiz yere ücretsiz götürdü. Bu sırada hem restoran görevlilerinin hem de taksi şoförünün ilgisi ve çabası bizi çok memnun etti. Şehir içinde bir yerden bir yere taksiyle gitmek yaklaşık 18-20 euro civarında tutuyor.

Stockholm haritasını çözmek gayet basit. Şehrin ortasında Gamla Stan-tarihi şehir var. Burası bir yarım ada. Gamla Stan’a göre kuzey, güney, doğu ve batı yakaları var. Her yerden tarihi şehre yürümek kolay. Oradan geçip şehrin öte yakalarına devam edilebilir. Biz Gamla Stan’ın güneyinde Götgatan’da Scanic Malmen otelinde kaldık, memnun olduk. Yürüyerek 5 dakikada tarihi şehre geldik. Ancak şehrin ticari merkezi kuzeyde.

Gamla Stan

Şehirde alışveriş imkanları fazla. H&M bizde en meşhuru olsa da orada orta sınıf yer muamelesi görüyor. Lüks caddelerde bulmak zor, daha orta seviyede ise adım başı bulunabilir. İsveç’te ülkemizde pek duyulmayan lüks İsveç giyim markaları görebilirsiniz. Ayrıca sıkça spor malzemeler ve kıyafetler satan güzel mağazalar var. Spor belli ki önemli. İsveç’te obeziteye pek rastlamadık. Herkes gayet uzun ve fit. Dükkanlarda bu nedenle her ürünün XL’sini bulmak gayet mümkün. Beğendiğimiz bir t-shirt’in L’sini bulamadık mesela. NK alışveriş merkezini de özellikle öneririz.
Stockholm’de her yerde kredi kartı geçiyor. Kredi kartınız doluysa rahatça alışveriş yapabilirsiniz.

İsveç’te Türkiye’den göç eden yoğun bir nüfus var. Hemen tanıyabilirsiniz zaten. İşçi olarak gelenlerin çoğu Konyalı. Mardinliler de yoğun. Ayrıca siyasi mülteciler de oldukça fazla. Türkçe konuşanlara lafın gelişi “Türk müsünüz?” diye sorunca birçok kişiden “Türkiyeliyim” cevabı alınıyor. Kürt ve Süryaniler kendilerini bu şekilde tanımlıyor. İsveç devletinin tüm göçmenlere anadilde eğitim hakkı tanıması ve örgütlenmelerine destek vermesi göçmenlerin kendi kültürlerini, dillerini koruyup geliştirmelerini mümkün kılmış.

Nobel Müzesi

İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya dünya genelinde özgün bir modele sahipler. 30’lu yıllara kadar işçi, köylü, burjuvazi sınıf savaşları yaparken ve ülke gayet fakirken, 2. Dünya Savaşı sonrası on yıllarca ülkeyi yöneten sosyal demokrat partiler sayesinde dünyanın en işleyen sosyal devletini oluşturmuşlar. Her mesele ilgili konunu tüm muhataplarının katıldığı müzakerelerin ardından karar altına alınıyor. Ülkede sendikalar da gayet güçlü. Şu anki başbakan da öncesinde metal işçileri sendikasının başkanıymış. Saray ve parlamento çevresinde polis vb görmek de pek mümkün değil. Ancak yine de ırkçı partilerin yükselişi dikkat çekiyor. İsveç’te de ırkçı parti son seçimlerde oyunu % 6’lardan % 14’lere çıkarmış. Bunda göçmen karşıtlığı rol oynuyor.

Stockholm pahalı olduğu için tüm müzelere ücretsiz giriş sağlayan ve ücretsiz ulaşım imkanı sunan Stockholm Card’ın alınması öneriliyor. Stockholm müzeler şehri ve sadece müzelere girmek dahi başlı başına iş. Ancak kart çok ucuz değil. Gitmeden önce plan yapmakta fayda var. Oteliniz şehir merkezindeyse genelde yürüyeceksiniz. Metro ve otobüse gerek kalmayabilir. Biz ilgimizi çeken müzelerin sitelerine girdik, bir eleme yaptık ve birkaç müzeye girilecekse kapıda bilet almak daha ucuza gelebiliyor. Tüm müzeler gezilecekse bu kartın avantajından yararlanılabiliyor.

Kraliyet Sarayı

Gelelim gezilecek yerlere. Gamla Stan, yani tarihi şehir. Çok büyük bir yer değil. Çok sayıda küçük kafe ve mağaza yer alıyor. Dar sokakları ilgi çekici. Şehrin ortasında Kraliyet Sarayı var. Saray dünyanın en büyük sarayıymış. Şapeline ve bazı yerlerine ücretsiz girmek mümkün. Büyük ama bir Fransız sarayı değil. Kraliyet Sarayının arka sokağında Nobel ödüllerinin verildiği Akademiyi göreceksiniz.

Sarayın şapeli
Gamla Stan’ın çevresinde göl ile deniz buluşuyor. Kordon hattında yürüyüş de güneşli zamanlarda gayet keyifli. Sabah saatlerinde çıkarsanız 8.30’a doğru uzun boylu, sarı saçlı, şık İsveçlilerin rahat rahat işlerine gittiklerini görebilirsiniz. Bu arada, unutmamakta fayda var. Müzeler de kafeler de geç açılıyor. 11’den önce McDonalds’tan başka açık yer bulmak mümkün değil. Bazı kafeler de günün belirli saatleri kapalı, örneğin 15-16 arası müşteri kabul etmiyor.

Tiyatro

Gamla Stan’dan kuzeye doğru yürüdüğünüzde şehrin merkezi karşınıza çıkıyor. Stockholm’ün en pahalı ve tarihi oteli Grand Otel ile Ulusal Müzeyi göreceksiniz. Sarayın arka tarafında ise İsveç Meclisi yer alıyor. Meclisin önünde akan nehrin denize karıştığı yerde Ortaçağ Müzesi ve güzel bir park var. Burada balık avlayanları izleyebilirsiniz. Meclisin karşısında ise Opera binası yer alıyor.

Opera binasının arkasından devam ettiğinizde tarihi kapıdan ve köprüden geçip kuzey tarafının uzun ve ünlü alışveriş caddesi Drotninggatan caddesine çıkacaksınız. Uzun bir alışveriş caddesi, mağazalar, restoranlar ilginizi çekebilir. Drotninggatan ile deniz arasında kalan bölgede ise daha lüks mağazalar bulunuyor. Bu bölgeyi adım adım gezmek hoşunuza gidecek. Basit bir harita rahatça yol bulmanızı sağlayacak. Zaten herkes yardımcı de oluyor.

Meclis

Vasa Müzesi de ilgi çekici bir yer. 17. Yy.da dünyanın en büyük gemisi inşa ediliyor, büyük bir törenle yola çıkıyor ama körfezi daha aşmadan batıyor. 1970’li yıllarda gemi çıkarılıyor ve müze haline getiriliyor. Vasa Müzesinde bu gemiyi görebilirsiniz. müzenin arka tarafında ise Skansen açık hava müzesi bulunuyor. Burası hava güzelse bir piknik alanı, hayvanat bahçesi ve İsveç köylerinin canlandırıldığı bir müze.

Stockholm’e THY ve Pegasus uçuyor. Uçaklar aşırı derecede dolu. THY, SAS ile beraber uçtuğu zaten yoğunluk artıyor. Ayrıca İstanbul İsveç’e Ortadoğu ve Afrika’dan gidecekler için de uygun bir transit şehir özelliğinde. Bu nedenle biletler pahalı. Havalimanından şehir merkezine taksiyle 50 euroya ve trenle 25 euroya 20 dakikada veya otobüsle 10 euroya 1 saatte gidebilirsiniz. Grupsanız taksi uygun gelebilir.

Drotninggatan girişi

Stockholm görülmesi gereken bir şehir. Ama soğuğu göze alıyorsanız yaşamak için de gayet çekici bir şehir. Burası sizi geçici değil kalıcı olmaya davet ediyor.


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder