Nepal,
Hindistan ile Çin arasında, Everest dağı ile meşhur bir ülke. Haritadan bakınca
oldukça küçük görülüyor ancak Çin ve Hindistan gibi iki dev ülke arasında
olduğundan bu bir göz yanılsamasının sonucu. Nepal orta büyüklükte bir ülke
sayılabilir. Hatta ülkenin dağlık arazisi göz önüne alındığında ve hızlı bir
dikeyle Hindistan sınırından Everest’e çıktığını hesaba katarsanız aslında çok
daha büyük bir ülke olduğunu anlayabilirsiniz.
Nepal’e
Emirates, Qatar gibi Arap havayollarını düzenli seferleri var. Bunun en önemli
sebebi ise özellikle Körfez ülkelerinde Nepal’den gelen göçmen işçilerin devasa
inşaatlarda kölelik şartlarında çalıştırılıyor olması. Son dönemde THY de
seferlere başladı.
Nepal
oldukça ilginç ve güzel bir ülke. Hint kültürüne daha yakın. Nüfusun geneli
Hindu, ama Müslüman ve Budistler de yaşamakta. Özellikle 60’lı yıllardaki Hippi
hareketindeki gençlerin uğrak noktası olan ülke önemli bir turizm merkezi
niteliğinde.
2006
yılına kadar Nepal 10 yıllık bir iç savaş döneminden geçti. Öncesinde ülke kraliyetle
yönetiliyordu ve iç savaşın tarafı olan Nepal Komünist Partisi (Maoist) silahlı
mücadele ile Kraliyet Ordusuna karşı çıkıyordu. 2006 yılında ise şehir
merkezlerinde sosyalist ve Cumhuriyetçi güçlerin öncülüğünde 10 günlük bir halk
isyanı gerçekleşti ve Krallık devrilip Cumhuriyet kuruldu. Ancak iç savaş bitse
de halen istikrarlı bir rejim kurulabilmiş değil. Halihazırda yeni bir anayasa
ve demokratik bir rejim için çabalar sürmekte, özellikle eski Kraliyet Ordusu
ile isyancı Halk Kurtuluş Ordusu askerlerinden nasıl bir birleşik ulusal ordu
kurulacağı tartışma konusu olmaktadır. Ancak ülkede şu an bir güvenlik
sıkıntısı bulunmamakta.
Nepal
coğrafi olarak üç bölgeden oluşuyor. Ova (Hindistan sınırı), Tepe (Başkent
Kathmandu’nun olduğu orta bölge. Yaklaşık 3 bin metre) ve Dağ (Everest’in de
yer aldığı dünyanın en yüksek dağlarının olduğu bölge). Anlaşılacağı üzere
bizim için görkemli dağlar Nepal standartlarında tepeye denk düşmekte.
Kathmandu
Nepal
ziyaretçileri genellikle Kathmandu’ya geliyorlar, başkenti gezip, ardından
Everest’e tırmanışa gidiyorlar. Ancak alternatif gezi rotaları da yer almakta.
Örneğin gölüyle meşhur doğa harikası Pokhara ve Hindistan sınırında vahşi
ormanların/cangılların yer aldığı Chitwan bölgesinde safari turu da düzenleyip
kaplan, gergedan gibi hayvanları görebilirsiniz. Biz 2007’de Kathmandu’da 4
gün, Chitwan’da 2 gün kaldık.
Nepal,
Hindistan’a göre görece daha temiz bir ülke. Bunda ülkede suyun bol
bulunmasının etkisi olduğu kanaatindeyim. Ancak yine de kaldığınız yere dikkat
etmeniz oldukça önemli. Kathmandu’da çok güzel, temiz oteller olsa da
Chitwan’da bir gece kaldığımız otel pislik içindeydi. Kathmandu’da Kathmandu
Peace Guest House’u tavsiye ederim. Güzel, temiz bir otel. Kahvaltısı da
iyiydi. En önemlisi ise yatakları ve kullandıkları yorganlar çok rahattı, çok
güzel bir uyumamızı mümkün kıldılar. Aile oteli olduğu için bir isteğiniz
olduğunda sizle yakından ilgilenmekteler. Ayrıca gelenler genellikle birkaç gün
ayrılıp şehir dışına veya Everest’e gittiği için odayı boşaltıp fazla
eşyalarınızı özel bir depoya da kaldırma imkanınız var.
Bahsettiğim
otel şehrin turistik merkezi olan Thamel’de. Otellerin geneli de orada. 5
dakika içinde çevredeki kafelere, restoranlara ulaşabiliyorsunuz. Kathmandu’da
dikkatimi çeken bir diğer olgu da diğer Uzak Asya ülkelerinden farklı şekilde
seks turizminin olmaması. Diskovari eğlence yerlerine de pek rastlamadık.
Genellikle sakin, keyifli kafeler var. Bunda turist kitlesinin genellikle
üniversiteliler, dağcılar gibi eğitimli gençlerden oluşması etkili olmuştur
diye düşünüyorum. Ayrıca bununla bağlantılı olarak kafelerde ve kitapçılarda
oldukça ucuza çok güzel İngilizce kitaplar da bulabiliyorsunuz. Sahaf gibi
dükkanlarda turistlerin bıraktığı kitaplar arasında ilginizi çekecek çok sayıda
kitabı neredeyse bedavaya alabiliyorsunuz. Biz bir bavul kitapla dönmüştük.
Nepal’de
İngilizce yaygın olarak konuşuluyor. Bunun sebebi zamanında İngiltere sömürgesi
olmasıydı. Hatta Britanya ordusundan Nepallilerden oluşan Gurka adı verilen bir
birlik de bulunuyormuş. Gurkaların kendilerine has bir bıçakları da var. Hediyelik
eşya dükkanlarında bolca bulabiliyorsunuz. Ülkeye özgü paşminaları satan çok
sayıda dükkanda pazarlık da yapılabilir.
Kathmandu’da
ziyaret etmeniz gereken en önemli yerler arasında Budistler açısından oldukça
önemli bir tapınak olan maymun tapınağı veya yerel ismi ile Swayambhunat. Şehre
hakim bir tepenin üstünde yer alan Tapınağa yüzlerce basamaktan oluşan
merdivenden ulaşabiliyorsunuz. Tapınağın en önemli özelliği yüzlerce maymunun
etrafta serbestçe geziyor olması. Yanınızda dolaşıyorlar, üstünüzden atlıyorlar,
birçok turistin elindeki yiyecekleri de çalıyormuş bu kutsal maymunlar.
Biz
buna denk gelmedik ama daha ilginç bir durum gelişti. Merdivenleri çıkarken
karşılaştığımız bir maymun ailesinin reisi hanımları ve çocuklarıyla önümüzden
geçerken bir anda bize rehberlik eden kıza gözlerini dikti ve anladığımız
kadarıyla ilk görüşte aşık oldu. Gezimiz süresince bizi takip etti ve her
seferinde önümüze bir şekilde çıkarak bizi ciddi ciddi korkuttu. Rehberimiz
için baya kaygılandık ve korumak için yoğun uğraş verdik. Maymun reis akıllı,
muza kanmıyor, pist dediğimizde gitmiyordu, ama öyle dolandı durdu çevremizde,
biz de daha erken ayrılmak durumunda kaldık.
Chitwan
Kathmandu’yu
genellikle yürüyerek gezdik. Ardından 2 günlüğüne Chitwan’a gittik. Chitwan,
Hindistan sınırında, ovada yer almakta. Yol boyunca sürekli aşağıya doğru
eğimle dağdan inmiş olduk. Çok güzel manzaralar eşliğinde, heybetli dağlar,
nehirler vb ile Chitwan’a ulaştık. Chitwan’ın şehir merkezi toz toprak içinde
olsa da köylere gittiğinizde bizim tipik bir Akdeniz köyüyle karşılaşmanız
mümkün. Çeşit çeşit meyve bahçeleri, sebze tarlaları var. Burada ayrıca
ormanda/cangılda safari yapılıyor ama biz buna katılmadık.
Nepal
oldukça ilginç bir ülke. Siyasi, kültürel, toplumsal açılardan ve doğa olarak çok
şey vaat ediyor. Türkiye’den gitmek biraz zahmetli, ancak buna değeceğini
göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder